1 Aralık 2006

Açık Kaynak Dünyası ve Sorumluluk Sahibi(!) Gazetelerimiz

Neden bu kadar sorumsuz bir toplumuz hiçbir zaman anlayamayacağım heralde, neden yaptığımız hiçbir işi layığıyla yapmama olgusu içimize bu kadar işlemiş?

Gazete okumayı 1-2 tanesi hariç yıllar önce bırakmıştım(hemen atlamayalım, haber alma kaynaklarımı değiştirdim de denebilir buna) ve halen bunun mantıklı bir karar olduğunu düşünüyorum kendimce. Çünkü binlerce insanın yazılan haberi okuyup çoğunun bu haberleri sorgusuz sualsiz benimseyeceğini bildikleri halde, böylesine büyük bir kitleyi ufak kelime hataları(ya da oyunları mı desem) ile yönlendirebileceklerini bildikleri halde bu yazıları hazırlayanlar(muhabirler ya da başkaları) bile hiçbir özen göstermez olmuşlar. Hadi böyle bir hata yapıldı, hiç mi kontrol mekanizması yok bu işin, üst kademelerdeki editörler(bu kelimeye sinir oluyorum, yazı işleri müdürü desem daha mı doğru olur acaba) hiç mi bakınmıyor ne yazılmış ne çizilmiş, bu haberi yazan kişi konuya hakim mi diye? Ben bile şu dandik blog yazılarını sadece birkaç kişi okuduğu halde(nerdeyse hepsini de tanıyorum zaten) hata yapmamaya özen göstererek, doğru bilgiler eşliğinde yazmaya çalışırken bu tarz yazıları görmek gayet üzücü.

Ya canım ülkemin cahil yöneticilerine ne demeli. Belediye başkanı çıkıyor kürtçe yazılım sistemi hazırlattık diyor. Tabi burda bu belediye başkanı mı suçlu yoksa haberlerinde "ilk kürtçe yazılım sistemi Ubuntu" diyen güya eğitimli muhabirimsi insan olgusu mu? Zaten açık kaynak konusunda tatmin edici bir bilgi birikimden yoksun olan halkımız böyle haberler sonrasında nasıl bu olaya sıcak bakabilir ki?

Ha ben şimdi nerden galeyane geldim? Böyle hatalar sanki her daim yapılmıyor mu? Ayrıca çoğu kişiyi ilgilendirmeyecek bir konu bu seferki. Bunun iki nedeni var: Birincisi konu ilgi alanıma giriyor ve bu hatayı radikalin yapması beni üzdü. Ikinci olarak da ubuntu-tr e-posta grubunun normal mesaj trafiği bir anda bu olay ile birkaç misli arttı. Çok ilginçtir ki yardımcı olmak için bir kez bile bir şey yazmayan insanlar bir anda klavyelerine sarıldılar. Talat ve birkaç arkadaş birlikte sağ olsunlar insanları Ubuntu ve açık kaynak konusunda biliçlendirmek amacıyla gruptan gelen öneriler doğrultusunda bir bildiri hazırladılar ve yayınladılar. Tabi ondan sonra yağan mesajlar, "ne biçim bildiri bu, öyle yazılır mı, böyle yazacaktınız..." şeklindeydi çoğunlukla. Neden? Çünkü bayılıyoruz destek yerine köstek olmaya, hiçbir katkımızın olmadığı şeyleri acımasızca eleştirmeye, ortamı germeye, insanlara internetin özgürlüğünü ve bağımsızlığını kullanaraktan saygısız ithamlarda bulunmaya, iş yerine laf üretmeye...

Hiç yorum yok: