12 Mayıs 2007

Bal Yemeği, Pier Loti, Kaktüs Çiçeği,

2-3 şey biriksin de öyle yazayım derken bu sefer de yazacaklarımı unutur olunca artık yazsam iyi olacak dedim kendimce.

Tiyatro etkinliklerimizin bu dönem sonlarına yaklaşırken - ki sanırım bu gitmiş olduğumuz son oyun olacak- Kaktüs Çiçeği isimli oyuna gittik. Bu sayede Cevahir`deki sahneyi de görmüş oldum. Yükselerek giden anfitiyatro tadındaki yapısıyla öndekinin kafasına takılma şansı olmaksızın izleyebilmek gerçekten çok hoş. Kendimi oyun hakkında yorum yapabilecek derece de yetkinlikte görmediğim için, kısaca "güzel, eğlenceli, gidilesi" olarak tabir edebileceğim bir oyundu. Katılım ise sanırım bugüne kadar ki en yüksek seviyedeydi, tam 12 kişi. Meral Teyzem, Incik, Porticik, Doğan, Gözde, Adem, Yasmin, Erol, Ensari, Güler, Kayhan. Meral Teyzem`in yıllar önce aynı oyunu izlemiş olması ise onun için oldukça ilginç olsa gerek. Sonuç olarak pek konuşamasak da iki güzel insanla daha tanışmış oldum.

Bu oyundan hemen önce de uzun zamandır gitmek istediğim "Yangın Duası"na da İncik sayesinde gitmiş oldum. Çok eğlenceli bir oyun, kesinlikle tavsiye ederim. Ayrıca ilginç de, hiçbir şeye bağlanmayan havada asılı kalan bir sonu vardı bence.

Geçtiğimiz pazar günü önce adalara gidelim diye niyetlensek de ben pek adaya gidecek enerjiyi kendim de bulamadığım için ekibi(Inci+Doğan) başka bir etkinliğe yöneltmek istedim. Sonuç olarak oy birliği ile Pier Loti`ye gittik. 3 ümüzün dışında bir de konuğumuz vardı ki, uzun zamandır görüşemediğimiz, lise yıllarımdan sıradaşım, harika insan Halit. İstanbul`da çalışıyor olması sayesinde birlikte katılacağımız son etkinlik olmadığı kesin. Pier Loti`de güzel bir kahvaltı yaptık sayemde epey bir geç gitsek de. Tam manzaranın keyfini çıkarırken garsonların getirdiği hesap "hadi artık, yaylanın" mesajı şeklindeydi. Ardından Beşiktaş`a geçtik. Çarşı`nın girişinde, eskiden ikbal diye hatırladığım 2 katlı kule şeklindeki tuğla yapıda balık ekmek keyfi yaptık Sonuç olarak güzel bir gün geçirdik Istanbul`un tadını çıkara çıkara.

Sonunda geleneksel Bal Salı Yemeği`ne katıldım hem de bölümden arkadaşım Hande '03 ile. Harika bir gece geçirdik. Kendi dönemlerimizin tek temsilcileri olaraktan 98`lilerin masasını kendimize en yakın bulduk, iyi ki de onlara katılmışız, bence en renkli masalardan birisiydi. Biz daha yeni yetmelerken okulumuzdaki tiyatroda oyun sergileyen bu abi ve ablalarımızı tekrar görmek ve tanışak harikaydı. Karoeke yarışmasını 98 mezunu Selen Öztürk`ün yönetmesi sayesinde bence açık ara 1. bitirdik ancak herkes galip ilan edildi jüri tarafından. Bundan gayrı her ay katılmak farz oldu :)


Bildirgeç`ten denk geldiğim ve çok beğendiğim bir blog. Singapurlu, 24 yaşındaki bir kızın yazmadan, video koymadan, podcast tarzına gitmeden sadece çizerek oluşturduğu harika bir blog. Çok eğlenceli girdiler var. Yandaki resim de "Falling into Love" başlıklı girdiden.

Hiç yorum yok: