9 Kasım 2007

Linux Semineri Bahane,Cok Doluyum Sanırsam Bu Ara

Perşembe günü bil muh 1 ve 2. sınıfları hedef alan bir seminer verdim. Konu linux ve açık kaynak kod dünyasıydı. Katılımı yüksek tutabilmek amacıyla hem 1. sınıflara hem de 2. sınıflara bizzat gittim, Borahan ve Ali Fuat Hocaların derslerinde duyuru yaptım daha etkili olması ve belki hocaların da duyurumun ardından söyleyecekleri bir iki söz ile konunun önemini bölümümüzün en genç yani henüz işlenmemiş olan ve önlerinde kendilerini geliştirebilmek için epey bir zamanları olan gelecekteki meslektaşlarıma aktarması amacıyla. Ama sonuç benim açımdan hüsrandı. Katılımın yüksek olacağını düşünerekten -ki ulaştığım insan sayısının 40+40=80 civarı olması lazım en az- fakültemizin konferans salonunu Osman'ın yardımıyla ayarladım, saati de hem 1 hem 2 lere uyan bir saat olan öğle arasını seçtim. Belki yemek aralarından çalmış oldum ama okulda oldukları ve aynı zamanda bana uyan tek zamandı perşembe öğle arası ama dediğim gibi sonuç tam bir hüsrandı. 20 kişi ya var ya yoktu. Üniversitede verdiğim seminerleri ve katılımcı sayılarını düşününce tam bir hayal kırıklığına uğradım. İlk yıl verdiğim seminerde ki üniversitedeki ilk yılımdı, doğru dürüst kimseyi tanımıyordum katılım çok daha fazlaydı, sonrasında 2. sınıfken 1leri hedef alan bir seminer daha verdim onda da epey katılan olmuştu. 3. sınıfta Isveç'te olduğum için seminer veremedim. Bu yıl son yılımın olması ve bölüm adına bir şeyler yapmak ve birilerine bir şeyler kazandırmak için daha bir istekliydim sanki ama moralimin direk tabana vurmasıyla yaptığım sunum da bir şeye benzemedi. Dolu dolu olması için 52 sayfalık bir sunum buldum ama anlatacağım hikayelerin çoğu dilimde düğümlendi kaldı. Kendi kendimi hiç beğenmedim açıkçası, öyle ki sırf bu semineri hesaba kataraktan ubuntu'dan getirttiğim orjinal cdleri bile dağıtmayı unuttum. Tüm katılanlara teşekkür ediyor ve kötü başarımımdan ötürü kusura bakmamalarını diliyorum.

Bu meseleye belki gereğinden fazla kafayı takıyorum ama elimde değil, ilk semineri verdiğimde ortalıkta pardus namına pek bir şey yoktu, linux'un sesi çok daha az çıkıyordu ama katılım yüksekti, aradan 3 yıl geçti, ulusal bir dağıtımımız oldu, sürümler çıkardı, haberler yapıldı, linux ve açık kaynak kod kavramı daha sık karşılaşılır oldu ama Marmara'da ilgi artmadı. Eminim ki bu semineri teknik eğitim ya da diğer bölümlere duyursak çok daha fazla katılım olurdu ama bunun nedeni ulaşılan kişi sayısının artması değil bilgisayar mühendisi olmayan insanların bile bilgisayar mühendisi olacaklardan daha fazla bu konuya önem vermesi ya da ilgi duyması. Gün geliyor meydanlara çıkıp ulusumuz adına bayrağımız adına bağırıp çağırıp bir şeyleri savunuyoruz, sonra yorgunluğumuzu gidermek için sıtarbaksa, açlığımızı gidermek için mekdanıldsa gidiyoruz eve gelip mikrosoft ürünleri ile işimizi görüyoruz. Abartıyor muyum? Belki evet belki hayır. Ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim elbet ama öyle bir çevrelenmişiz ki inananmak istemiyorum olanlara çoğu zaman. Hattımı değiştireyim dedim sırf telsim vodafon oldu diye ama geçecek operatör bulamadım, ne Avea bizim ne Turkcell(yanlışsa düzeltin). Adı Türk Telekom olan kurum bile bizim değilken gerisi yalan tabi. E o zaman halk da bu mecbur edildiği dünyaya ayak uydurmakta haklı................... Hayır, kesinlikle değil, çünkü bu adamları başımıza biz getirdik yetmedi bir de taçlandırdık. Şehitlerimizden "kelle" diye söz edebilen bir adamdan şehitlerimiz konusunda çözüm bekler olduk. Dış sermaye oranının %50den fazla olduğu bir ekonomiyi "iyi gidiyor işte daha ne olsun" diye değerlendiren bir toplumuz. Adamlar bırak 5-10 yılı, 50 belki de 100 yıllık planlar yapıp hareket ediyor, cehennemin dibinden kalkıp gelip dibimizdeki olaylara müdahele ediyor, Irak'ı İran'ı bırak Türkmen petrolleri için adımlar atıyor. Biz ise içi boş bir toplum olma yolunda gün be gün ilerliyoruz ne bir eğitim politakası, ne bir dış politika, ne bir bilişim politikası, ne de bir eğitim politikası olmadan. 96 yılında yapılmış bu röportajların "kasıtlı" olarak yalandan yapıldığını söylesin biri bana lütfen. Alla sonumuzu hayretsin.

Nerelerden nerelere geldim yine, ahkam kestim kendi çapımda. Dedim ya en başta, çok doluyum diye bu ara.

Neyse sonuç olarak her şeye rağmen 1 kişiye bile bir şeyler kazandırabildiysem bu seminer sayesin ne mutlu bana, çok mu iyimser oldu :)

Önümüzdeki hafta "kurulum çalışması" yapmayı planlıyorum yine aynı günde aynı saatte. Ardından vakit kalırsa bir de "kullanım çalışması" yapıp insanları linuxe ısındırma konusunda Marmara Üniversitesi'ndeki görevimi tamamlamış farz edeceğim kendimi :D Tabi eğer ilgi olursa daha ileri konulara geçme, sunucu veya programlama konularına dalış, kulüp odasındaki bilgisayarları değerlendirme şeklinde de devam etme planlarım var yine kendi çapımda. Bir de şu bitirme konusunda net bir karara varıp girişsek artık harika olacak. Doğal dil işleme, yapay zeka, yapay sinir ağları, görüntü işleme, ses işleme veya benzeri konularda fikri gelen varsa lütfen ses etsin, ciddi anlamda değerlendirilir .)

Hiç yorum yok: