Perşembe akşamı Fransız Sokağı ile başlayan bahar etkinliklerim Marmara Üniversitesi Bahar Şenlikleri ile tüm hızıyla devam ediyor .
"Bahar Şenlikleri" ibaresini duyar duymaz ve projesiydi ödeviydi ne var ne yok atlatir atlatmaz aldık soluğu Fransız Sokağı`nda. Gerçi pek bahsedilen hadiselerden( Canlı müzik, ressamlar, gösteriler ) nasiplenemedik ama pek de sorun olmadı; kurulduk tam kavşağın köşesinde bir masaya, bira eşliğinde hafiften muhabbete dalarak geceyi değerlendirdik yine de.
Cuma gününü "karting" ile değerlendirmek istediysek de yine çevremizdeki insanlar sağ olsun son güne kadar " tamam geliyoruz" diyemedikleri için düzenleme sahibi İnci de yer ayırtamadı ve açıkta kaldık. Ama yine de "boş durmayalım, en azından Sultanahmet`e gidelim" dediysek de bu sefer de sabah atıştıran yağmura yenik düştü hayallerimiz ( aramızda şeker olup eriyenler var da ). Tabi biz yılar mıyız? "Haaaaayırrrrr" dedik ve önce Kadıköy`de buluştuk sonra da Arnavutköy`e gittik ( ne mi yaptık? tabiki balık yedik ). Bu buluşmaların arasına bir de CCNA`e kayıt sıkıştırdım ki o ayrı mesele.
Cumartesi günü teknedeydim bütün gün. Kaçırdığım günü telafi etmek için öğleden sonra da eğitime kaldım ki kalmaz olaydım. 9 saat denizde ve güneş altında kalınca insan biraz acayipleşiyormuş, tavsiye etmem. Ama yelkenlinin ana direğine tırmanmışım ki herkese tavsiye edeceğim bir heyecandı.
Pazar günü ise güzide bölümümün güzide kulübü CSE Kulüp`ün düzenlediği Heybeliada pikniğine katıldık İncik ile beraber. Bilgisayar mühendislerinin de gayet güzel etkinliklere imza atabileceğini de görmüş olduk. Her şey harikaydı, teşekkürler büyük başkana, yardımcısı Osman`a ve emeği geçenlere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder