Birçok benzeri hikaye duymuşuzdur hepimiz aslında; milletine hizmet aşkıyla yanıp tutuşan, işini önemini benimsemiş, Atatürk'ün çizdiği aydınlık yolda ilerlemek isteyen bir genç gittiği yerde bir devrim yaratır, herkesin salla başı al maaşı havasında olduğu zamanda mevcut olanla yetinmeyip yaptığı işe değer katar, çevresindekilerin sevgisini - ilgisini kazanır ve en büyük hata olan halkının eğitim seviyesini, bilinçlilik düzeyini arttırır ve hop yöneticilerin nefretini kazanır ve ardından bir katakulli ile görevinden alınır.
Sene 2010, okuduğumuz kitap, eğitim seviyemiz, kütüphanelerimize olan ilgi ortada. Şu an bile kitap okuma alışkanlığımız bu kadar düşükken bir de bundan 60 yıl öncesinde, küçük bir kasabanın kimselerin uğramadığı kütüphanesinde görevli olduğunuzu düşünün. Ne yapardınız insalara bu alışkanlığı kazandırabilmek için?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder